İktidar tehdit olarak gördüğü herkesi, her kurumu hedef haline getirmeyi ve itibarsızlaştırmayı temel politika olarak benimsemiştir.
Sırf iktidar politikalarına ters düştüğü için çerçevesi Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle çizilmiş olan sendikal eylem ve faaliyetler, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki sosyal medya paylaşımları sık sık soruşturma konusu yapılmaktadır.
Sendikamızın yönetici ve üyelerinin işyerlerinde ve alanlarda engelleyemedikleri mücadelesini yıpratmayı hedefleyenler, bu mücadelenin önünü kesmek için elindeki bütün olanakları kullanmaktadır.
Üye ve yöneticilerimizi sendikal faaliyetleri nedeniyle suçlu gösterme gayreti içinde olanlar, sendikaların nasıl kurumlar olduğunu ve nasıl işlediğini çok iyi bilmelerine rağmen, hukuk dışı ve zorlama yorumlarla suç ve suçlu yaratmaya çalışmaktadır.
Bunun son örneğini Köyceğiz İlçe Temsilciliğimizdeki arkadaşlarımızın zamlara ilişkin yapmış olduğu basın açıklaması nedeniyle haklarında soruşturma açarak göstermiştir. Bununla gelecekten kaygı duyan, hak ve çıkarları için mücadele etmekten başka çıkar yol görmeyen tüm mücadeleci kesimlerine yönelik açık bir gözdağı ve meydan okuma amaçlanmaktadır.
Sendikal eylemlerin tamamen siyasi baskı ve yönlendirmelerle soruşturma kapsamında değerlendirilmesi anti demokratik bir tutum olduğu kadar, gücünü yasalardan alması gerekenlerin hukuku ayaklar altına alması anlamına gelmektedir.
Ancak şu çok iyi bilinmelidir ki, sendikalarımız üzerlerindeki bütün baskı ve sindirme politikalarına rağmen, yıllardır savunduğumuz ilke ve değerlerin rehberliğinde fiili ve meşru mücadelesine devam edecektir.
Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; hukuki olmaktan çok, siyasi amaçla gerçekleştirilen bu tür soruşturmalara son verilmelidir.
Bize tarih boyunca eşine rastlanmayacak haksızlıkları, hukuksuzlukları yaşattılar. İstediler ki dayanışmadan, mücadeleden, umut etmekten vazgeçelim.
Başaramadılar, başaramayacaklar…
Biz bu ülkenin öğretmenleri, akademisyenleri, eğitim ve bilim emekçileri olarak yaşamın her alanında üretmeye, öğretmeye devam ediyoruz. Çünkü biz ‘Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’ mısralarını birlikte söylemekten, ülkemize ve dünyaya dair hayallerimizi, umutlarımızı ilmek ilmek örmekten; eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış, laiklik için; haklarımız, geleceğimiz için tüm eğitim, bilim emekçilerinin ve öğrencilerimizin geleceğe dair düşlerinin bu topraklardaki öyküsünü yazmaktan vazgeçmeyenleriz.
Tam da bu nedenle tarih boyunca iktidarların hedefi haline getirildik. Katledildik, ihraç edildik, sürgün edildik ancak hiçbir zaman hayallerimizden ve gerçeğin peşindeki serüvenimizden vaz geçmedik
Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir!